Üyelerimiz ve Paydaş Katılımı

TOLGA GÜRKAN

Allianz Türkiye

Yönetim Kurulu Üyesi ve İcra Kurulu Başkanı

Entegre düşünce, faydaları zamanla görülecek önemli ve gerekli bir yolculuk

Geride bıraktığımız 2020 yılına damgasını vuran küresel COVID-19 salgını, hiç kuşkusuz iş süreçlerinden sosyal yaşama, teknolojiden eğitime, sağlıktan ticarete kadar birçok alanı derinden etkiledi. Tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi nedeniyle yaşanan zorluklar, hem kurumları hem de bireyleri yeni çözüm arayışı noktasında hızlı adımlar atmaya sevk etti. Bu süreçte sağlık ve gıda gibi yaşamla doğrudan bağlantılı olan sektörlerin önemi ve sürekliliği bir kez daha net biçimde anlaşılırken, çevresel faktörlerle uyumlu üretim ve tüketimin önemi de ortaya çıktı.

Pandemi ile mücadelenin sürdüğü bu dönemde, iklim krizinin yol açtığı çevresel felaketler de dünyanın gündeminden düşmedi. Birleşmiş Milletler’e göre son 20 yılda iklimle ilgili afetlerin sayısı, bir önceki 20 yıla kıyasla iki kat arttı. Söz konusu afetler, 4 milyardan fazla insanı etkiledi. Üstelik ekonomik olarak tüm dünyanın zorluklarla karşılaştığı pandemi sürecinin de iklim kriziyle mücadeleyi zorlaştırdığı bilinen bir gerçek. Başta Avrupa Yeşil Mutabakatı olmak üzere, ülkelerin iklim kriziyle mücadele kapsamında belirlediği hedeflere göre 2050 yılında net sıfır emisyona ulaşılması gerekiyor. Fakat maalesef dünya geneline bakıldığında bu hedefin oldukça uzağında olduğumuzu görüyoruz. Küresel ısınmanın 1,5 derece ile sınırlandırılamaması durumunda iklim krizi bağlantılı çevre felaketlerinin sayısının ise hızla artacağı öngörülüyor.

Dünya olarak bir yol ayrımına geldiğimiz artık çok açık ve bir tercih yapmak durumundayız. Ya bugüne kadar geldiğimiz gibi devam edip çevresel, sosyal ve ekonomik riskler ile karşı karşıya kalacağız ya da daha sağlıklı bir çevreye, daha iyi bir topluma ve daha iyi bir kurum olmaya kendimizi odaklayacağız. Allianz Türkiye olarak bizim tercihimiz çok net. Varoluş amacı, mottosu “Allianz Seninle”yi tüm paydaşlarına her an hissettirmek olan bir kurum olarak dünyamızın geleceğini ve gelecek nesilleri düşünmek zorundayız. Bu yüzden sürdürülebilirlik konusunu bütüncül olarak ele almanın görevimiz ve sorumluluğumuz olduğuna inanıyoruz.

2016 yılında çıktığımız sürdürülebilirlik yolculuğumuzun ilk adımı olarak sektörümüzde konuyu bu işe özel bir departmanla yürüten, komite kuran, strateji çizen ve bu strateji doğrultusunda çalışmaya başlayan ilk şirket olmuştuk. İşimizi iyiden mükemmele dönüştürme hedefiyle hayata geçirdiğimiz çalışmaları her yıl faaliyet raporlarımız ve GRI tabanlı sürdürülebilirlik raporumuz aracılığıyla paylaşıyorduk. 2020 yılına geldiğimizde ise ekosistemin dönüşmesine de katkıda bulunacağımız yeni bir safhaya geçtik ve sürdürülebilirlik stratejimizi yeniledik. Var oluş amacımız olan ‘Allianz Seninle’yi, sürdürülebilirliğin çevresel, sosyal ve yönetişimsel katmanlarına taşıyarak Sürdürülebilir Değer Yaratma Modelimizi hayata geçirdik. Yeni modelimizde sürdürülebilirlik stratejimizin temelini oluşturan “iyi kurum, iyi toplum, iyi çevre” yaratma yolundaki odak alanlarımızı genişleterek, iş stratejimizle daha entegre hale getirdik.

Uluslararası Entegre Raporlama Konseyi Türkiye Ağı ERTA’nın yürütme kurulu üyelerinden biri olarak, raporumuzu Küresel Raporlama Girişimi’nin (Global Reporting Initiative – GRI) yanı sıra entegre raporlama standardının gereklilikleri doğrultusunda hazırladık. Böylece Allianz Türkiye olarak ‘2019 Entegre Raporu’ ile yatırıma açık olmayan şirketler arasında, sigorta ve emeklilik sektörü ile Allianz Grubu’nda ilk kez entegre rapor yayımlayan şirket olduk. Raporumuzda; faaliyet gösterdiğimiz ortamı, faaliyetlerimizi etkileyen trendleri, risk ve fırsat yönetimini, ortak değer yaratmayı esas alan iş stratejimizi ve öncelikli konular kapsamında yıllık performansımızı paylaştık.

Sigorta sektöründe sürdürülebilirlik stratejisi çizen ve komitesi olan ilk, konuyu bu işe özel bir departmanla yöneten tek şirket olarak; artık sadece geçmişimizi değil, geleceğimizi de şeffaf ve iş stratejimizle entegre bir şekilde paylaşıyoruz. Sürdürülebilirliği tüm iş süreçlerine entegre ettiğimiz, uzun vadeli bir iş stratejisi olarak ele alıyoruz.

Sermaye yönetimi konusunda yeni bir düzene geçişin sinyallerini veren COVID-19 salgını ve tüm dünyanın mücadele ettiği iklim krizi, finansal yönetim mekanizmaları güçlü olmayan şirketlerin risk altında olduğuna işaret ediyor. Gelecekte olası krizlere daha dayanıklı hale gelmenin anahtarı; sürdürülebilir ve kapsayıcı iş modellerine odaklanmaktan geçiyor. Finansal kaynaklara ek olarak finansal olmayan, şirketlerin sürdürülebilir büyümesini ve gerçek değerini belirleyen verilerin de oldukça önem kazandığı bugünlerde; şirketlerin bu değerlerini topluma anlatabilmesinin yolu entegre raporlardan geçiyor. Entegre raporlama, faydalarının zamanla görüleceği önemli ve gerekli bir yolculuk olan entegre düşüncenin bir ürünü... Sürdürülebilirlik hedeflerimizi işimizin temel bir parçası haline getirdiğimiz bu yolculuğa, önümüzdeki günlerde ve bu kez bağımsız dış denetimden geçerek yayımlanacak olan ‘2020 Entegre Raporu’muzla devam ediyoruz.