Entegre Raporlama Çerçevesi’nde Gerçekleşen Değişiklikleri Konuştuk

Çatı örgütümüz tarafından; farklı etki gruplarından alınan görüşlerinin değerlendirilmesi ile nihai haline getirileren Revize Entegre Raporlama Çerçevesi, 19 Ocak tarihinde gerçekleştirilen lansman ile kamuoyu ile paylaşıldı. Erken uygulamanın memnuniyetle karşılanması ile birlikte esas olarak 2022 yılında yayımlanacak olan raporların uyumunun beklendiği revize çerçevede gerçekleştirilen değişiklikleri, 9 Mart tarihinde çevrimiçi olarak düzenlediğimiz “Entegre Raporlama Çerçevesi’nde Neler Değişti?” webinarda ele aldık. Moderasyonunu Kurucu Yürütme Kurulu Başkanımız Prof. Dr. Güler Aras’ın gerçekleştirdiği webinarımızda Borsa İstanbul, Garanti BBVA ve TSKB konuğumuz oldu.

Yürütme Kurulu Başkanımız Prof. Dr. Güler Aras’ın, kurumsal raporlama ekosistemindeki güncel gelişmeler ve IIRC tarafından 19 Ocak tarihinde lansmanı yapılan Entegre Raporlama Çerçevesi’ndeki değişiklikler konulu açılış sunumunun ardından düzenlenen panelde konuşmacılarımız değişikliklere ilişkin görüşlerini ve kendi uygulamarındaki yansımaları örneklerle açıkladılar.

Yürütme Kurulu Başkanımız Prof. Dr. Güler Aras konuşmasında, Entegre Raporlamanın yenilenen çerçevesinin, kurumların tüm paydaşlarının beklentileri ve ihtiyaçlarına cevap veren; daha yalın, anlaşılır, nitelikli ve dengeli bilgi içeriğini, daha iyi anlatmaya olanak sağladığının üzerinde durdu. Entegre raporlamanın bu çerçevede kurumların nasıl değer yarattığını, topluma ve tüm paydaşlarına olan katkı ve etkisini, nihayetinde kendi hikayesini anlatmak isteyen kurumların, yatırımcıları ve diğer tüm paydaşları ile iletişimini çok daha güçlendireceğinin altını çizdi.

Dünyada paydaş beklentileri ve raporlama alanındaki gelişmeler ile birlikte Entegre Raporlamanın, global sistemin etkin bir aktörü olmak isteyen tüm kurumların gündeminde ilk sıraya taşındığını görmenin ise memnuniyet verici olduğunu belirtti.

Borsa İstanbul Kıdemli Uzmanı Banu Budayoğlu Yılmaz, Şirketler için entegre raporlama hazırlama sürecinde en önemli kılavuz olan Uluslararası Entegre Raporlama Çerçevesi’nde büyük çaplı değişiklikler gerçekleşmemekle beraber, yapılan eklemelerin daha dengeli ve daha kaliteli raporlar oluşturmada katkısı olacağına ilişkin görüşlerini paylaştı. Özellikle çıktı ve sonuç kavramlarına netlik kazandırılması ile şirketlerin daha uzun vadede ortaya çıkabilecek, genellikle doğrudan amaçlanmayan bu nedenle pozitif oldukları kadar negatif de olabilen etkileri analiz etmeleri ve sonrasında raporlamalarının teşvik edildiğine vurgu yaptı. Entegre raporlarda zamanla artan şeffaflık, paydaş güveninin sağlamlaştırılması için iyi bir başlangıç olacağını belirtti. Raporlamada güvence konusuyla ilgili olarak, raporlar için alınan güvencenin ana amacının rapora olan güveni arttırmak ve raporun içeriğinin gelişmesini sağlamak olduğuna vurgu yaparak; güvence hizmetiyle şirketlerin daha iyi bir rapor çıkartabildiklerini belirtti.

Garanti BBVA Entegre Düşünce ve Raporlama Yöneticisi Sinem Özonur, Kurumsal raporlamadaki tüm paydaşlar için şeffaflık ve güven arayışına hizmet eden Uluslararası Entegre Raporlama Çerçevesi’nin, gerek raporlama yapan şirketlerin gerekse okuyucuların entegre düşünceye paralel ilerlemesi için değişip, geliştiğini belirtti. Bir şirketin gerçek değer yaratımını ve sürdürülebilir iş modeline ulaşmasını destekleyen bu raporlama egzersizinin, riskleri yönetmek ve fırsatları yakalamak için, şirketleri geleceğe taşımak için önemli bir yol gösterici olduğunun altını çizdi.

Konuşmasında yatırımcı perspektifinden değerlendirdiği raporlamının; şirketin farkındalık, sorumluluk, tüm paydaşları düşünmesi, önemlilik, önceliklendirme, risk yönetimi, fırsatları değerlendirme, iş modeli, performans ölçümü gibi konuları görebildikleri bir araç olduğunu belirtti. Son gelişmelerle gündemdeki yerini koruyan güvence konusyla ilgili olarak; şirketler tarafından açıklanan verilerin karşılaştırılabilir olmasıyla birlikte verilerin güvenilir olmasınında sağlanması gerektiğine değinerek denetimin verilerin güvenilirliğini arttırdığını belirtti.

TSKB Finansal Kurumlar ve Yatırımcı İlişkileri Yöneticisi Özen Çaylı, çerçevedeki değişikliğin bazı anlaşılmayan kavramların netleştirilmesi açısından faydalı olduğuna değinerek, özellikle Çıktı-Sonuç kavramları arasındaki farkın net anlaşılmaması sebebiyle genellikle kurumlar tarafından çıktı kısmının raporlandığını vurguladı.

Entegre bakış açısının uzun vadeli düşünme şekli olduğunu şirket içerisinde bu bakış açısını içselleştirmiş ve karar mekanizmalarına yansıtmış olmaları sayesinde pandeminin belirsiz koşullarına çok daha hızlı ve çevik uyum sağladıklarının altını çizdi.

Yatırımcıların, şeffaf ve yalın açıklama istediğini, değerlendirmelerini çok boyutlu ve uzun vadeli yaptıklarını bu nedenle de geleceğe ışık tutan bir raporlama beklediklerini belirtti. Raporlamada güvence konusuyla ilgili olarak ise; dış güvence almanın raporu kuvvetlendirdiğini ve dışardan objektif bir denetim hizmeti almanın raporun güven boyutunu güçlendirdiğinin altını çizdi.